Hz.İbrahim 3

İbrâhim aleyhisselâm,vefât etmeden önce oğlu hazret-i İsmâil'e şu vasiyette bulundu:"Ey oğlum!Alnında parlayan bu nûr,son peygamber Muhammed aleyhisselâmın nûrudur.Bütün baba ve dedelerimizin vasiyeti,bu nûru iyi muhâfaza edip,ehline teslim etmektir.Bu mübârek nûru iyi muhâfaza et.Nikâhlı,afîf ve temiz kadınlara teslim eyle.Evlâdına da böyle vasiyette bulun."dedi.Yüz yetmiş beş yaşında hazret-i Hacer ve hazret-i Sâre'den sonra Kudüs'te vefât etti.Kudüs civârında Habrun kasabasında bir mağaraya defnedildi.Bu kasaba,İbrâhim aleyhisselâmın Halîl (Allahü teâlânın dostu) ismine izâfeten Halîlurrahmân ismiyle meşhurdur.Hazret-i Lût,hazret-i İshâk ve hazret-i Yâkûb ile pekçok peygamberin bu beldede bulunduğu rivâyet edilir.Müslüman hükümdârlar oradaki mescitleri ve türbeleri kendi devirlerinde tâmir ettirmişlerdir.Halîlurrahmân'daki mescit ve türbeleri ise son olarak Osmanlı Sultânı İkinci Abdülhâmid Han tâmir ettirmiştir.

İbrâhim aleyhisselâm ülülazm peygamberlerin ikincisi olup,Peygamber efendimiz Muhammed aleyhisselâmdan sonra bütün peygamberlerden ve resûllerden üstündür. İbrâhim aleyhisselâmdan sonra gelen bütün peygamberler onun neslindendir.

Allahü teâlâ hazret-i İbrâhim'i ilâhî sırlara vâkıf kıldı ve onu,ateşe atıldığında nefsiyle,oğlu hazret-i İsmâil'i Allah için kurban etmesini bildirip evlâdı ile malı ile imtihân etti.Malı ile imtihân edilmesi şöyle olmuştur:O kadar zengindi ki,sadece sığırları yarım milyon olup,davarları,ovaları ve vâdileri dolduruyordu.Cebrâil aleyhisselâm insan sûretinde gelip;"Ya İbrâhim,bu sürüler kimindir?" deyince;"Allah'ındır fakat benim elimde emânettir.Allahü teâlâyı tesbih et,ismini an,onu zikret,bu sürülerin hepsi senin olsun." diyerek bütün malını bağışladı.Cebrâil aleyhisselâm kendini tanıtınca,hazret-i İbrâhim;"Ben Allah için bağışladığımı geri alamam." diyerek bütün malını satıp,Allah yolunda sarf etti.

Hazret-i İbrâhim kendisine nâzil olan (indirilen) emir ve yasakları tamâmen halka bildirdi.Allah'tan başka şeylere tapmanın bâtıl (geçersiz) olduğunu çok açık bir şekilde anlattı.Şirke (Allah'a ortak koşma) yol açacak kapıların hepsini kapattı.
Çocukluğundan ölümüne kadar hak din üzere olduğundan ve insanlara dîni bildirdiğinden dolayı,onun milletine işâret için Kur'ân-ı kerîmde "Hanîfen" (hak din üzere bulunanlar) diye zikredilmiştir.Hazret-i İbrâhim'in husûsiyetleri Kur'ân-ı kerîmde Nahl sûresi 120,121,122. âyetlerde bildirilmektedir.Misâfirperverliği ve cömertliği dillerde dolaşırdı.Misâfir olmayınca yemek yemez,bir misâfir bulmak için uzaklara giderdi.Bu vasfından dolayı ona Ebû'd-Düyûf (misâfirler babası) adı verilmişti.Kıblesi Kâbe idi.Namaza durduğu zaman kalbinin coşması,hışırtısı çok uzaklardan duyulurdu.

İbrâhim Aleyhisselâmın Mûcizeleri

1. İbrâhim aleyhisselâmın mübârek vücûduna ateş tesir etmedi.Nemrûd onu ateşe attığında Allahü teâlâ;"Ey ateş! İbrâhim üzerine serin ve selâmet ol!" buyurunca ateş onu yakmadı.
2.Cansız olan,parça parça edilmiş ve parçaları ayrı ayrı yerlere konmuş olan kuşlar (dört kuş), İbrâhim aleyhisselâmın çağırması üzere yeniden dirilmişlerdir.
3. İbrâhim aleyhisselâmın mûcizesi ile taşlar kömür gibi yanmıştır.Rivâyete göre İbrâhim aleyhisselâm Şam tarafına hicret ettiğinde çayırlık,çimenlik bir yerde konaklamıştı.Orada yakacak hiçbir şey bulamayan,buldukları az bir şeyle ihtiyaçlarını karşılayamayan ahâli,durumlarını İbrâhim aleyhisselâma anlattı. İbrâhim aleyhisselâm taşları toplattı ve kömür gibi yaktı.Bu mûcizeyi gören pekçok kimse îmân etti.
4.Bâzan yırtıcı ve yabânî hayvanlar İbrâhim aleyhisselâmla beraber giderler ve dile gelerek gâyet açık bir şekilde onunla konuşurlardı.Bir defâsında,hanımı hazret-i Hacer ve oğlu İsmâil'le görüşmek ve onları ziyâret etmek için Mekke'ye gitmişti.Şam'a geri dönüşünde birçok yabânî hayvan, İbrâhim aleyhisselâm ile berâber yürüyüp,onunla açıkça konuştular.
5. İbrâhim aleyhisselâm duvarların ve dağların arkasını da görürdü. Bu mûcizesi Mısır'a gittiğinde zevcesi hazret-i Sâre'ye musallat olmak isteyen zamânın kralı Firavun,hazret-i Sâre'yi sarayına alınca, İbrâhim aleyhisselâm dışardan içeriyi seyretmiştir.Sarayın duvarları ona cam gibi olmuş ve gözünden perde kaldırılmıştır.Böylece hazret-i Sâre'ye el uzatmaya kalkışan Firavun'un ellerinin kuruyup,ayaklarının tutmayarak yere yıkıldığına şait olmuştur.
6. İbrâhim aleyhisselâmın bastığı taşın üzerinden ağaç bitip yeşermiştir.Bu istek dîne dâvet ettiği bir beldenin ahâlisinden gelmiş,duâsı üzerine mûcizeyi göstermiştir.
7. İbrâhim aleyhisselâmın oturduğu yerden güzel kokular yayılırdı. Ayrılsa bile,senelerce güzel kokusu oradan çıkmazdı.Hazret-i İsmâil de babasının evine gelip gittiğini,onun kokusundan anlamıştı.

İbrâhim aleyhisselâmın dîni: İbrâhim aleyhisselâmın dîni,Hanîf dînidir.Yanlış ve sapık olan şeye hiç dalmadan doğruya yönelen mânâsınadır. İbrâhim aleyhisselâm,Kaldânî kavminin taptığı putlara aslâ tapmayıp,onları aşağılayıp,Allahü teâlâya ibâdet ettiği için,Hanîf denilmiştir.Ayrıca,kendiside eğrilik bulunmayan dosdoğru olan din mânâsında da Hanîf dîni denilmiştir.Peygamber efendimize peygamberlik bildirilmeden önceki Arablardan birçok kimse Hanîf dînine mensuptu.

İbrâhim aleyhisselâma bildirilen Hanîf dîninin esaslarından bâzıları şunlardır:Kimse kimsenin günâhını yüklenmez.Kimse başkasının günâhından sorumlu olmaz.İnsanlar âhirette ancak ihlâsla işlediği sâlih amellerinin ve niyetlerinin faydasını görürler.Her insanın hayır ve şerden ibâret olan ameli kıyâmet gününde mizânında görülecektir.İnsana çalışmasının karşılığı tam olarak verilecektir.

Yorumlar